Wednesday, July 25, 2012

25 Temmuz 2012



Kendimizi kızdırılmış bir tavada kavrulur misali dünkü çarşı-pazar işlerimizi hallettik. Nedense sık sık ay şimdi fenalık geçiricem sözlerini sarfeden beni ciddiye alıp bir süre sonra "anne hani fena olmuyorsun ki?" diyen kuzu ile ben, kısaca biz dün çocuklar gibi şendik yani. Bugün 39 derece Ankara. Doğma büyüme buralı olarak yok hatırlıyorum eskiden bu kadar sıcaklar olmazdı Ankara'da. Şimdi çoğu zaman geceleri serinlemiyor bile, hep denir Ankara gündüz kavurur gece serinler diye ama bu eskidendi çooook eskiden  çünkü artık serinleme falan yok.



Kesinlikle bir hobi odam olmalı benim. Raflarla donatıp, şık kutulara malzemelerimi güzelce yerleştirmeliyim, dikiş makinem masamda bir köşede hazır durmalı, dolap rafı yerine. Kafamdaki rengarenk dekoru duvarlardan eşyalara kadar hepsine yansıtmalıyım. Bu laflarda güzel bir hayal olarak kalacak gibi. Taşınmayı düşündüğümüz yerde evler oldukça küçük ve dar. Benim gibi minimalize olmaya çalışan biri için çok kötü değil bu durum, ben sadece elişi malzemelerimde sadeleşemiyor maymun iştahımın önüne geçemiyorum. Beğendiğim herşeyi yapmalıyım, bilmeme de gerek yok, pratik olarak dalıveririm. 



No comments:

Post a Comment